20 Temmuz 2013 Cumartesi

Beni Seç / Kıera Cass

İlk başlarda okumadığım. Günde anca bir bölüm okuduğum kitabı sonradan sevmem kadar güzel ve manyak kitap. Yani kitabı ÇOOOKKKK sevdim. :D Ah ulan ağğğ… Nolurdu bize de verileydi böyle prenss.. Bizde öyle şans nerede arkadaş…. Hey canım benim ya…
Şimdi, kitap size böyle eski zaman gelebilir ama değil onu bir söyleyelim. Ama bu zamanın eski zamanı gibi.. Haha.. Nasıl bir cümle kurdum ya..Bu zamanda akıyor. Akıyor ne arkadaş. Geçiyor. :D Ama eski zamandaki gibi giyiliyor. Güzel da işte güzelll.. aaa.. :D
Yalnız ben, biz, böyle kitapları okuyoruz ya. Heh işte. Biz gerçek hayatta hiç sevemicez galiba. :D Ya bunları okuyoruz beklentimiz artıyor.. Gerçek hayatta böyle birini aramaya başlıyoruz. Ama, bilmiyorum ya. Gerçekte var mıdır ki böyleleri? Oldu mu bulan? :D
Kızla. Niye adını kullanmıyorsam. America ile Maxon arasındaki o bağ. Konuşmalar o kadar güzel ki. Ah. Pardon bir şeyi düzeltmek istiyorum. PRENS MAXON… :D <3 Böyle hani ilk başlarda konuşmalarına bakılırsa dedim ya bunlar kanki misali takılıyorlar nasıl olacak bunların arasında bir şey. Hatta öyle bir şey var ki America diğer kızlar hakkın da PRENS MAXON tüyolar veriyor. O derece yani. :p :D Ama sonra öyle bir bağlıyor ki… Yani hey maşallah. O nasıl bir bağlamadır. Ama çok güzel bir şekilde, onların arasında bir şey olmayı oluşturmuş ki. Rahatlattı beni yaovvv… Hele bir birlerine bunu söylemeleri o kadar güzel ve masumdu ki. Orayı okurken kalkıp sevinçten böyle odanın ortasın da garip sesler çıkarıp, hareketler yapıp kahkaha attım yani…  :D
Ve kabul ettiğim bir gerçek var. Ben ikinci kitabı olan Elit’i okumaya korkuyorum. Yalan yok arkadaş kız kardeşim (sümeyra) ve Ezgi (davşan) okudular ve sinirliydiler yani kitabı okurken. Kitabı okumadım ama onların tavırlarından esinlenerek böyle diyorum. Ama kitabı okuyunca göreceğiz bakam.
Ve bir sıra bozukluğu var. Ben yavaş okuduğumdan. :D Kardeşim ikinci kitabını benden önce bitirdiğinden o hemen yorumu attı. Ben daha şimdi yazıyorum. Yani ikinci kitabıun yorumu benden önce ki yerlerde. Söylemiş olayım da. :D
Ve… Ne olurdu sayfa sayısı biraz daha olaydı demi… Ya biz kitap okurları düşünün demi. Ama işte neylersin. :/ Ama güzel güzel he.. Ya o kapaktaki elbisenin modeli, rengi..Of anam of…Ben hep öyle elbiseleri sevmişimdir. Böyle, arada keşke onları giyebilsek. Sen hareket ettikçe böyle salınıp sallanmaları. <3

Ve işte o kitaptan alıntılar... Bunlar o güzel kitabın, güzel bölümlerinden ki kitabın hepsi güzel ama öne çıkanları... Tatatatammm... :D

~~~~

Ondan uzakta olmak bana acı veriyordu. Bazı günler ne yapıyor diye düşünmekten çılgına dönüyordum. Bununla başa çıkamadığım zamanlarda müzik alıştırmaları yapıyordum.

~~~~

“ Sabah onunla tanışacağımıza inanabiliyor musun?” diye sorarak, kendince daha önemli bulduğu konuya geçiş yaptı.

“Aslında, hayır, inanamıyorum.” Maxon, sanki saraya dadanmış bir hayalet gibiydi. İma edilen ama asla orada olmayan.

~~~~


Kapıyı ardına kadar açtım; Maxon beni gördüğü için şaşırmıştı.
“Hizmetçilerin nerelerde?” diye sorarken, odamı gözden geçiriyordu.
“Gittiler. Akşam yemeğinden dönünce onları gönderiyorum.”
“Her gün mü?”
“Evet, tabii ki. Kıyafetlerimi tek başıma da çıkarabilirim, teşekkürler.”
Maxon kaşlarını kaldırıp gülümsedi. Kızardım. Cümlenin bu şekilde anlaşılmasını istememiştim. 


~~~~



Hahaha... Anlaşıldı bile beaa... :D Ay orayı okurken de koptum gittim ya.. 


Koyduğum resim siyah beyaz çekilmiş ama gerçeği bu -------> 
 Güzel değil mi ama ya... :D





Neyse artık başka kitap yorumunda veya daha değişik konularda yazdığım yazılarda görüşürüz. :) 


11 Temmuz 2013 Perşembe

Elit - Kiera Cass


Elit - Kiera Cass

Sarayda 6 kız... Savaş kızışıyor.

"Babamdan gelen mektubu ellerimde tuttum.
Aspen'in prenses olamayacağımdan emin oluşu aklıma geldi.
Halk oylamasında en sonuncu olduğumu hatırladım.
Maxon'ın haftanın ilk günlerinde verdiği şifreli sözü düşündüm...
Gözlerimi yumdum ve kendimi yokladım.
Bunu gerçekten yapabilir miydim?
Illéa'nın yeni prensesi olabilir miydim?"

~ ~

Saraya 35 kız girmişti, şimdi 6 kız var.
Ve artık Elitler Prens Maxon'ın aşkını kazanmaya çok daha kararlı.
Zaman America'nın aleyhine işliyor. Biran önce karar vermeli.
Çocukluğundan beri birlikte gelecek hayalleri kurduğu Muhafız Aspen mi?
Yoksa nefes kesici romantizmiyle başını döndüren Prens Maxon mı?
Kimi seçerse seçsin, aklı diğerinde kalacak.
Ve Asi Kuzeyliler bu peri masalının mutlu sona
ulaşmaması için ellerinden geleni yapacak.


İlk olarak diyorum ki eğer kıskançsanız, her şeye atar yapıp sinirleniyorsanız bu kitabı almayın. Aldıysanız ise kitabı sakince masanızın üzerine bırakın. Çünkü kitaba yazık. Sonra benim gibi kitap için bir çok işkenceler düşünebilirsiniz. Örneğin; bir ara kitabı ateşe vermeyi düşündüm. Parçalayıp atmayı düşündüm. - Umarım Ezgi buraları okumaz veya çabucak atrar - . Kitabın bir bölümünden sonra küfür etmeye başladım. Niye mi?  Çünkü Kralı ve Celeste'yi şuan cop ile dövesim var. Hatta Celeste Kral'ın yanında bir hiç. İnsan oğlunu döver mi!?  Kocaman adam! Prens! Yapılır mı bu? Şuan bu iki s*lağı konuşmak bile istemiyorum. Aşırı sinirlerimi bozuyorlar. Hatta bir ara dedim ki bu kadarı bana da yeter America'ya da yeter. Saraydan git Aspen ile evlen mutlu mesut yaşa. Siz düşünün artık bir ada Team Aspen bile oldum. Kral hem Maxon'u dövüyor hemde America'yı tahdit ediyor! Kitabın sonunda bu adam kesinlikle ölmeli!
                                     

  " Prens Maxon, Illea'nın veliaht prensi, benden hoşlanıyordu. Bir hafta önce, hiç tereddütte kalamdan hislerine karşılık verdiğimi söyleyebilseydim, tüm bu yarışma bitmiş olacaktı... "
sayfa : 7
America neyi kaybettiğinin farkında mı?

~ ~

" Senden bahsediyorum, " dedim. " Seni bırakmak istemiyorum. " 
" Beni mi ? "
Başımla onayladım.
" Beni mi istiyorsun? "
Şaşkın suratına bakarak güldüm. " Söyledim ya. "
Bir anlığına duraksadı. " Nasıl... ama ben ne yaptım ki? "
" Bilmiyorum, " derken omuz silktim. " Birlikte iyi olacağımızı düşünüyorum sadece. "
Usulca gülümsedi. " Birlikte harika oluruz. "
Maxon beni kendine çekti, dokunuşu genelde olduğundan daha sertti ve beni tekrar öptü.
" Emin misin? " diye sordu, beni kolumun hizasında tutuyor ve içtenlikle bakıyordu. " Kesinlikle son kararın mı? "
" Sen eminsen bende eminim, "
sayfa : 41
En romantik anlardan biriydi. :)

~ ~

" Gelecek sene. " diye söz verdi.
Maxon'a baktım. Gelecek sene?
" Bu hoşuna gider miydi? Yani, gelecek sene ekimde tekrar Cadılar Bayramı partisini yapsaydık? " diye sordu.
" Gelecek ekimde burada olacak mıyım ki? "
Maxon, artık dans etmiyordu. " Neden olmayasın ki? "
sayfa:76
Maxon America'yı yanında tutmakta kararlı :D

~ ~

Maxon iç çekti. " Gerçekten mi? Diğer kızlara da yarışmada bir şans tanımak istedim. İlk başından beri gerçekten gördüğüm, istediğim tek kişi sendin. " 
sayfa:77
Ben sinirlenirken aslından Maxon'ın diğer kızlara iyilik yapıyormuş. :) - Yapmaz olaymış -

~ ~

" Tek istediğim, benimle birlikte kalacağına, benim olacağına söz vermen. Bazen, gerçek olamayacağını düşünüyorum. Kalacağına söz ver. "
" Tabii ki. Söz veriyorum. " 
sayfa:79
Söz verdi. <3


Bu arada Marlee'in dövürmesine bende başta sinir oldum. Hatta bir ara kitabı okumamaya karar verdim ama tabi ki merakımdan dolayı okumaya devam ettim.
Şöyle bir düşündüm de en iyi ceza buydu. Ölüm kadar kötü değildi. Hem sonunda evlendiler. Mutlu oldular. Maxon onları iyileştirdi. Bu bana yetti. Aslında kitapta en üzüldüğüm sahne Marlee'in dövülmesiydi. Düşünün artık America'nın gitmek üzere olduğuna üzülmedim bile. O kadar yani.

Kitapta şu dergi yazısına da America kadar moralim bozuldu. Tam şu kısımı işte;

" Kralımız, America Singer'dan, Seçim'in ilk gününü anlatan tek Beşten bahsettiğini düşünmek durumunda kalıyoruz. Bayan Singer, Seçim'de ortalama bir yarış sergiledi. Yeterince güzel ama Illea'nın yeni bir prensesi olması umuracak kadar değil. Zaman zaman Başkent Raporun'daki söyleşileri eğlenceli oluyor ama bizim yeni bir lidere ihtiyacımız var, bir komedyene değil. "
sayfa:116
Siz ne anlarsınız ki !?

~ ~

O kadar sinirlendim ki replik bile çıkaramadım. Kitap o kadar sinirimi bozdu!


Bu arada ilk kitabının kapağı daha güzeldi. Bir teşhiş koydum. Belki doğru belki yanlış ama paylaşmak istiyorum. İlk kitabın arkasında America görüntüleri daha net. İkinci kitapta ise sinikleşiyor. Galiba kızımız yükseldikçe daha çok öne çıkıyor. Öyle bir sonuç çıkardım belki doğru belki yanlış ama paylaşmak istedim.

Bitti mi? Hayır. Birde benim öznel ve nesnel gerçeklerim var. Neler mi? Okumaya devam edin... *_*

1- America'nın bu kitapta yaşını öğrendiğimiz gerçeği. -

2- Aspen'in bölümlerini atladığım gerçeği.-

3- Elit'in ne anlama geldiğini öğrendiğim gerçeği -

4- Kralın Celeste'yi solladığı gerçeği -

5- Maxon ve America'dan ara ara gıcık kaptığım gerçeği -

6- Bir ara Team Aspen olduğum gerçeği ( ne kadar bölümlerini atlasam da ) -

7- Kralın iyi bir baba olmadığı gerçeği -

8- Celeste'ye kereste diyerek dalga geçtiğimiz gerçeği -

9- Marlee'nin evlenmesine mutlu olduğum gerçeği -

10- Maxon'ın America'yı dansa kaldırana kadar çatladığım gerçeği -

11- Maxon'un Kriss'e şans verince küfür ettiğim gerçeği -

12-  Kitap kapağında sürekli elbiseleri straplez giydiği gerçeği -

13- Kitap kapaklarının elbiselerini kitapta asla giymediği gerçeği -

14- kitapta favori karakterlerimin hizmetçiler olduğu gerçeği - <3

15- 3. kitabın 2014 yılında çıkacağı gerçeği -


Kitabı sinir krizi geçirerek okuyup bitirdim. Kitap kötü karakterler dışında güzeldi. Akıcı bir anlatımı var. Kolayca okunabiliyor. Eğer kapışmayı, kız çekişmelerini falan seviyorsanız okuyun. :)

Bu yazımın da sonuna gelerek herkese;

Everything! Fighting!