9 Mart 2014 Pazar

Koreden Gelen Kargom


Kore'den Gelen Kargom

İlk defa bir Koreli arkadaşımdan hediye alıyorum ve nasıl mutlu oldum bilemezsiniz. Bana çok uzak gelen, nasıl yapacağım? yapamam diye düşündüğüm bir şeyi gerçekleştirmiş olmak gerçekten mutlu edici bir şey.  Bunun üstüne benim hediyemin de oraya varmış olduğunu duymak ve arkadaşımın benim çok hediye gönderdiğimi ama onun az şey gönderdiğini söyleyerek bir tane daha kargo göndereceğini duymak çok ayrı mutlu etti beni. :D

Şimdi, gelelim hediyelere :)


Kutudan çıkan hediye poşeti buydu. Aslında şans torbası gibi bir şey. Gelenekselmiş. Ben pek anlamadım ama arkadaşımın dediğine göre yeni yıl da bunun içine hediye konup veriliyormuş. Sanırım şans getirsin gibi bir anlamı var. :)


Bu da abur cuburlarım. Aralarından sadece şu en aşağıda olan yiyeceği yedim ve bana hiçte garip gelmedi. Ne bekliyordum bilmiyorum. :D Sanki böyle helva gibi bir şeydi ama bu çiçek desenliydi. Yedikten sonra ama ağzında nasıl desem bana sanki oyuncak hamur kokusu gibi bir koku bıraktı ama gayet güzeldi. Adı da; Yak Gua. Bu da geleneksel bir şeymiş. Pirinç keki gönderecekti ama gönderemeyince bunu göndermiş. Afiyet ile yedim. :)


Bu da sticker'm. :) Çok tatlı ve içinden iki tane çıktı. :D 


Bu da rozetlerim. Kıyafetlerim ile dekore edebileceğimi söylemiş. Çok tatlı benim arkadaşım ya ^_^


Kalem ve defterim. Resimde belli değil ama üzerindeki köpek resimleri kabartmalı ve çok şeker. Sadece keşke kalemin rengi turuncu değil de başka renk olsaymış. Neyse. Zaten kullanmaya kıyamayacağım için sorun yok. :D




Lee Mın Ho, Jang Keun Suk , Suzy ve IU :) Bunları görünce istem dışı bir vavv çektim yani. :) Ayrıca kağıtların farklılığı da gözümden kaçmadı. Hele sondaki Suzy ve IU bildiğiniz resim. Hani gidip fotoğrafçıya çıkarttırırsınız ya. Aynen o şekil! Ayrıca Lee Mın Ho ve Jang Keun Suk içinden çıkartmalar da çıktı! Şu üstlerinde yıldızlı olanlar çıkartma. Yuh dedim yani! Ayrıca çok mutlu oldum ya. :D


Bu da kitap ayracım. :) Yanındakiler ne diye soracaksanız, durun anlatayım. :D Şimdi şu üstte gördüğünüz sarı zarfın içinden altındaki zarf çıktı. Onun içinden ise ayraç çıktı. :D Kısacası bir şey beklemeyin yani. İç içe koymuş. :D Ama ayracı beğendim. İlk defa kağıttan olmayan bir ayraca sahip oldum. :D 


Geleneksel Kore kıyafetli ayıcığım. :) Bilirsiniz işte telefonuma falan takmam için göndermiş. 


Şu mektuba bakıyorum da ne kadar iğrenç mektup yazdığımın bir kez daha farkına varıyorum. :D Ben ne kadar mektuba özensem mektup o kadar berbat oldu ki kızın mektubuna bakar mısınız ya? Çok güzel yazmış. Ayrıca o kadar hata yapmış ama üzerine bir şey yapıştırıp tekrar yazmış ona rağmen güzel görünüyor mektup. :D 

Ve Kore'den gelen hediyelerim bu kadar. İnşallah ikincisin de buluşuruz. :D Bu yazımı bitirmeden önce son kez arkadaşıma gönderdiğim Petito Ayıcık ile çekinmiş fotoğrafını yayınlamak istiyorum. ^_^


Bir Blog Yazımın Daha Sonuna Gelerek;

Everything! Fighting!

22 Şubat 2014 Cumartesi

Kore'ye Kargo Göndermek


~ Kargo Göndermek ~

Benim gibi ilk seferleri olup ve nasıl göndereceklerini bilmeyenler için yardım amaçlı yazıyorum bu yazıyı. Umarım herkes yararlanabilir. ^_^

İlk olarak Ptt'ye ilk gittiğinizde kargonun nereye gideceğini soracaklardır ki Kore dediğinizde alacağınız tepkiye şimdiden hazırlayın kendinizi. :D İlk önce Ptt de çalışan kişinin kargonun Kore'ye gideceğini sindirmesini bekleyiniz. Daha sonra sorular gelecektir ki umarım benim gibi çok cana yakın bir ablaya düşersiniz. Sanki kankaymışız gibi konuşuyordu. Arkadaşınla nerede tanıştın? Nasıl tanıştın? Seni Kore'ye davet ediyor mu veya hiç gittin mi? Ne üzerinden konuşuyorsunuz? Hangi siteden tanıştın? bir çok soru gelecektir. Ama mutlaka şaşıracaklardır. :D

Sonra paketiniz de neler olduğunu soracaklardır ve kontrol edeceklerdir. Markası ve etiketi olmayan ürünleri çıkartıyorlar. Önceden bunu söyleyeyim. Birde göndereceğim bir tane cam bardağı kırılır diye kabul etmeyeceklerdi ki arkadaşımın çok israr ettiğini üzerinde cami resmi olduğunu söyleyince kabul ettiler. Tabi gidip biz de boşananların yerine başka şeyler almak zorunda kaldık. :D

Bundan sonra paketinizin her şeyi ölçüyorlar. Kilosunu, enine boyunu. Ondan sonra para kısmına geçiyor olay. Her şey paranızın artıp azalmasına sağlıyor bunu söyleyeyim önceden. Kilosu eni boyu hangi ülkeye gideceği kaç günde gideceği ve nereden gönderdiğinize bağlı olarak. Benim paketimin kilosu tam 1360 gr tuttu. Para kısmına geçsem mi bilmiyorum ama göndermeden önce fiyatlarını bende merak ediyordum. Sanırım yazacağım. :D Tabi her yerden her yere veya gönderdiğiniz yere göre değişiyor ama bana Kore'ye 1 hafta da göndermeme 106 Tl istediler. 2 hafta için 80 Tl istediler. 22 gün için ise 50 TL istediler. Tabi oradaki çalışan abla 20-25 Tl gönderebileceğim yerler olduğunu söyledi ama bizim acelemiz olduğu için göndermek zorunda kaldık. 

Bu işlerde hallolduktan sonra size bir kağıt imzalatacaklardır ki 18 yaşından büyük olmanız gereklidir. Ve tabi birde bir kağıt doldurmanız gerekli. İşte adres falan filan. Bundan sonrası için pek bir şey kalmadı. Oradaki çalışan bayan paketinizin üzerine adres çıkartıp yapıştırıyor falan filan. Aslında pek de zor değilmiş göndermek. :D Böyle çok tırsmıştım nasıl olacak falan filan diye ama güzel oldu tabi birde ulaşsa. Hee... tabi kargo takip olayını unutmamak gereklidir. Zaten siz gitmeden elinize bir kağıt vereceklerdir İnternet üzerinden kargonuzu takip edebilirsiniz diye. Tabi ben olayı hala çözemedim. :D Giriyorum giriyorum olmuyor. 

Neyse ki kargo olayını da hallettim. Çok mutluyum. Herkes işte tip tip bakıyorlar Kore deyince oraya Kargo mu gidermiş diyenler olmuş. Hatta parasını alıp göndermeyen Ptt bile çıkmış! Ama buradaki Ptt çalışan abla bana çok destek çıktı. Vay vay mektupta yazmış gibisinden destek verici cümleler de bulundu. Birde pen friend olaylarından anlıyor sanırım işte dedi İngilizcen gelişir falan dedi. Destek verdi yani... Öyle. :D  

Umarım herkes yardımcı olabilmişimdir. Kargo göndermeyi gözümde çok büyütmüşüm. Siz de öyle yapmayın sakın! Umuyorum ki herkes benim gibi kolaycana Kargosunu gönderebilir.

Bir Blog Yazımın Daha Sonuna Gelerek; 

Everything! Fighting!

15 Şubat 2014 Cumartesi

Kore'ye Gidecekler


~ Kore'ye Kargo ~

Kore'ye kargo deyince anlamışsınız ki Koreli arkadaşıma kargo gönderiyorum. Tabi başta o teklif etti. Zaten bende çok istiyordum kabul ettim ama Kore'ye kargo gönderen bir arkadaş ile konuştum ki aldıklarımı görünce verdiği ilk tepki niye bu kadar çok şey aldın?

Aslında çok şey almamışım gibi geliyor ama ağırlıkları düşününce biraz aşırıya kaçmış olabilirim. İlk olduğu için her şeyi alasım geliyor. Ve kesin 2 kiloyu geçecek gibi geliyor. Şimdi yakından aldıklarıma bakarak konuşalım.


Bu kutuyu çok beğenerek aldım. Gören herkeste beğeniyor fakat bu kutuyu göndermekten vazgeçtim. Çünkü kutu 1 kilo var gibi. Ağır ve büyük. Bu yüzden Ptt'ye gidince kutu soracağım.


Bu da yazdığım önlü arkalı iki sayfa mektup. Sanırım yaptığım her şeyde aşırı kaçmışım. Ama güzel oldu. Korece yazılar da yazdım. Umarım doğru yazmışımdır. Ne gördüysem onu yazdım. :)


Arkadaşım benden ilk olarak Çerez istedi. Tabi bende ilk olarak ünlü eşyaları istedim. Heheh. :D Benden ne beklerdiniz ki? Neyse bu çerez olayında da poşet sorunu oldu. Poşet kocaman geldi çok kötü duruyordu. Küçük poşetlerden bulamadım. Sonunda annem çözüm olarak buzdolabı poşeti buldu. :D


Pişmaniyeyi ben önerdim. En ağır bu ve çerez gibi geliyor. He... birde bardak. Cami resimli bardak aldım fakat göndermeyi planlamıyorum. Şunları bir sağ salim göndereyim başka hiçbir şey istemiyorum. 


Takı tokası olarak bunu annem aldı. Aşağıdaki fotoğraftan da anlayacağız gibi tokaları içine koyduk. Hadiye paketi yerine bu kutuyu kullandım.


Aslında bunlar ve kolye, bileklik ile sticker olmasa hep yemek üstüne olurdu.


Ve bunlarda şeker ve çikolatalar. Ama bir tanesi lokum hani şu renkli olanlardan. Sanırım Kore de Lokum ünlüymüş.


Bu da nazar boncuklu kolye. Bunu da arkadaşım istedi ama onun gösterdikleri hani evlere falan asmaya olur ya büyük onlardandı ama zaten ben önceden almıştım. Bence bu daha zarif.


Bu bilekliğin bizim ülkemizle bir alakası yok. Ama zaten kullandığımız ortak bir dil İngilizce. Hem etiketinde de kocaman Türk Malı yazıyor. :D Benim hoşuma gitti yüzüğüne kadar buldum. :D


Petito Ayıcık!! Hem dışı hoşuma gitti hem de Kore de yokmuş zaten. Arkadaşıma sordum çünkü bazı şeyler Kore de var. Ama bu yokmuş. Kabı da şeker bulunca alayım dedim. Zaten arkadaşta çikolataya bayılıyor. :D


Arkadaşımdan ben de sticker istemiştim. Biliyorsunuz ki Kore bu konuda oldukça iyi. Zaten aldığı sticker bana gönderdi ve çok şeker!! Bende Türk bayrağı göndereyim dedim.

Aslında şöyle bakınca çok da bir şey yok gerçekten.Bir kaç şey aldım ama ah şu ağırlık konusu da sorun olmasa... 

Off... umarım kolaylıkla halledip gönderebilirim bunu. Çok geriyor ve heyecanlandırıyor bu iş beni. Bir dahakine umarım Kore'den gelen Kargo hakkında konuşuruz. :D

Bir Blog Yazımın Daha Sonuna Gelerek;

Everything! Fighting!